- gerçek
- 1. أساس [أَسَاس]Anlamı: temel, başlıca, asıl2. حقيقي [حَقِيقِيّ]Anlamı: varlığı inkâr edilemeyen, olgun durumunda olan, hakikat3. صحيح [صَحِيح]Anlamı: varlığı inkâr edilemeyen, olgun durumunda olan, hakikat4. فعلي [فِعْلِيّ]Anlamı: varlığı inkâr edilemeyen, olgun durumunda olan, hakikat5. قاعدة [قاعِدَة]Anlamı: temel, başlıca, asıl6. قواعد [قَوَاعِد]Anlamı: temel, başlıca, asıl7. قوام [قِوَام]Anlamı: temel, başlıca, asıl8. مبادئ [مَبَادِئ]Anlamı: temel, başlıca, asıl9. مبدأ [مَبْدَأ]Anlamı: temel, başlıca, asıl10. واقعي [واقِعِيّ]Anlamı: varlığı inkâr edilemeyen, olgun durumunda olan, hakikat
Türkçe-Arapça Sözlük. 2015.